30 Haziran 2009 Salı

www.yesiller.org

YEŞİLLER'İN TEMEL İLKELERİ
1- DOĞAYA UYUM
Yeşiller, insanın doğanın bir parçası olduğuna ve tüm canlıların bir içsel değeri olduğuna inanır;ekolojik dengeyi yok sayan ekonomik ve sosyal sistemlere, üretim, tüketim ve yaşam biçimlerine ve doğayı yok oluşa götüren insan merkezli politikalara karşı çıkar;doğayla uyumlu ve ekolojik bilgeliği esas alan bir toplumsal sistemin kurulması için,doğayı bir kaynak deposu olarak görmeyen ve biyolojik çeşitliliği koruyan,ekoloji eksenli politikaların geliştirilmesi gerektiğini savunur.
2- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
Yeşiller, insanlık tarihinde doğanın insan tarafından sömürülmesi yoluyla ulaşılan en son ve en yıkıcı sistem olan endüstriyalizmin,ölçüsüz kalkınmacılığın ve küresel ekonomik sistem tarafından dayatılan tüketim toplumunun savurgan, tek tipleştirici, bireyci ve yıkıcı toplum modeline karşı çıkar;ekolojik, paylaşımcı, dayanışmacı ve çoğulcu bir toplum için,gelecek kuşakların haklarını gözeten, doğayı koruyan,yaşamı sürdürülebilir kılan ve insani ölçülerde işleyen bir ekonomik sistemin geliştirilmesi için mücadele eder.
3- KÜRESEL MÜCADELE
Yeşiller, kapitalizmin doğayı ve insanı sömüren,geniş kitleleri yoksullaştıran, ekonomik ilişkileri toplumsal yaşamın tek ölçütü haline getiren,kâr hırsıyla doğayı, ekosistemi ve insan ilişkilerini tahrip eden politikalarına,toplumsal dayanışmayı ve sosyal hakları yok ederek,sermayenin sınırsız biçimde küreselleşmesini amaçlayan neoliberalizme karşı,küresel ölçekte verilen mücadelenin bir parçasıdır.
4- ERKEK EGEMENLİĞİNİN REDDİ
Yeşiller, kadınları toplumsal yaşamda ikinci sınıf olarak gören,kamusal alandan özel yaşama kadar her noktada ezen, sömüren ve yoksullaştıran,erkek egemenliğine karşı kadınların özgürleşme mücadelesine katılır;kadınların ürettikleri özgürleştirici politikalara destek verir;bu politikaların yaygınlaşması ve hayata geçirilmesi için çalışır.
5- ŞİDDETİN REDDİ
Yeşiller, hangi nedenle uygulanmış olursa olsun her türlü şiddeti reddeder;yaşamın içinde ve politikanın her alanında şiddetsiz yöntemleri hayata geçirmeyi savunur;insan özgürlüğünün ve demokrasinin önündeki en büyük engel olarak gördüğü militarizme karşı sivilleşmeyi,yaşamın ve doğanın baş düşmanı olan ve tümüyle reddedilmedikçe asla yok edilemeyecek olan savaşa karşı koşulsuz barışı ve silahsızlanmayı savunur.
6- DOĞRUDAN DEMOKRASİ
Yeşiller, toplumun doğrudan demokrasi temelinde örgütlenmesi,insanların karar süreçlerine doğrudan müdahale edebilecekleri demokratik yapıların kurulması,yetki ve sorumlulukların yerel ve bölgesel düzeylerde yoğunlaştırılması için çalışır;temsili ve katılımcı demokrasinin siyasetin tabana yayılmasını sağlayacak doğrudan demokrasi uygulamalarıyla paralel olarak ve birbirlerini destekleyerek işlemesi gerektiğini savunur.
7- YERELLİK
Yeşiller, geleneksel siyasi hareketlerin ve partilerin merkeziyetçi,hiyerarşik, erkek egemen, kişileri putlaştıran, liderlik mekanizmalarına dayalı ve katılıma kapalı örgütlenme tarzını reddeder;yerel yapıları öne çıkaran yatay, merkezsiz, ağ tipi örgütlenme tarzını,yeşil ilkelere sahip çıkan tüm yurttaşların eşit ve özgür katılımına açık yapılarda,kolektif çalışmaya dayalı bir örgütlenme anlayışını hayata geçirmeyi amaçlar.
8- ADİL PAYLAŞIM
Yeşiller, toplumun hem ekonomik, hem de cinsiyete, yaşa, kişilerin sahip olduğu diğer kimliklere dayalı eşitlik temelinde kurulması ve yaşatılması idealine sahip çıkar;sosyal adaleti savunur;uygulanacak ekonomik ve sosyal politikaların, üretim, yönetim ve yaşam biçimlerinin birey özgürlüğüne ve farklılıklara zarar vermeyecek şekilde tasarlanması,özgürlükleri geliştirmenin temel amaç olmaktan çıkarılmaması gerektiğini savunur;gündelik hayatın politik olduğuna inanır ve politikalarını geliştirirken bunu göz önünde tutar.
9- ÖZGÜR YAŞAM
Yeşiller, insanların kontrol altında tutulması, bireysel farklılıkların ve özgürlüklerin bastırılması,ya da ekonomik sömürünün sürdürülmesini sağlamak için kurulan ve sürdürülen tüm otoriter ve dayatmacı yapılara karşı çıkar;insanın insan ve insanın doğa üzerindeki tahakkümüne karşı özgürleştirici politikalar geliştirir;insanlığın tarihsel mücadelesinin vazgeçilmez bir ürünü olan insan haklarının tüm unsurlarıyla savunulmasını ve geliştirilmesini amaçlar;insanın diğer türler üzerindeki tahakkümünü reddederek hayvanların özgürleştirilmesi için verilen mücadeleyi destekler ve hayvan haklarını savunur.
10- ÇEŞİTLİLİĞİN KORUNMASI
Yeşiller, ırkçılık, milliyetçilik, köktendincilik ve cinsiyetçiliği reddeder;insanların ve halkların kültürel, dinsel, etnik, dilsel, cinsel ve düşünsel farklılıklarını ve çeşitliliğini tanır;bu çeşitliliğin bütünlük içinde korunması ve geliştirilmesi gerektiğini savunur;farklılıkların kendi içinde baskı oluşturucu ve ayrıştırıcı yönelim kazanmasına karşı çıkar.

www.yesiller.org
Merhaba,
Eskişehir Yeşiller Partisi örgütlenme girişimi toplantıları her hafta Pazartesi 19.00'da değişik mekanlarda yapılıyor. İlgilenen herkesi bekleriz.

İletişim için:
eskisehiryesiller@yahoogroups.com
facebook'ta: Eskişehir Yeşiller
Merhaba,
Geçtiğimiz haftasonu Beyoğlu Yeşil Ev’deki 1.yıl değerlendirme toplantısına ilişkin kişisel izlenimlerimi toplantı sırasında soran arkadaşlar olmuştu. Yeşil Ev’e ilk gelişimdi ve ilk defa bu kadar çok Yeşil’i bir arada görüyordum!! Süreç o sırada henüz devam ettiği için onlar ve toplantı hakkında pek bir şey diyememiştim.
Herşey bittikten sonra ağzımda kalan tad benim için daha iyi bir belirleyici oluyor. Şimdi artık bu buluşmanın bende bıraktığı müthiş heyecan duygusunu paylaşabilirim…
Toplantıda konuşulanların içeriğini nasıl olsa birileri yazıp gönderir (di mi?)… ben kişisel izlenimlerimi yazmayı tercih ediyorum…
Ve aynı şekilde, toplantıyla ilgili eleştirileri de nasıl olsa birileri yazar, ya da herkes kendine düşen eleştiriyi yapar nasıl olsa, ben hoşuma giden şeyleri yazıyorum:
* Beyoğlu Yeşil Ev, çok sıcak bir mekan (yani ısı anlamında da Pazar günü çok sıcaktı, ama ben duygusal sıcaklıktan bahsediyorum!)… parti bürosundan ziyade, şirin bir ofis gibi… duvarlarındaki posterler ve resimler çok hoşuma gitti… özellikle terası nefis…yemekleri de çok leziz…
* son derece sıcak kanlı, güler yüzlü, misafirperver, samimi, neşeli ama bir o kadar da inançlı, kararlı ve fedakar insanlar…
* hepsi birbirinden çalışkan ve mütevazi sanki… dünyanın işini yapmışlar, yine de yaptıklarını sanki “eh işte elimizden geleni bu kadardı” dercesine sunuyorlar…
* ve laftan çok iş üretiyorlar… üretirken de keyif aldıkları çok belli…
* fikirlerini dile getirirken birbirlerine çok saygılılar, eleştirilerinde yapıcı olmaya çalıştıkları çok belli, birbirlerine karşı övgü dolular, öz eleştiriden ise hiç gocunmuyorlar…
* ve herkesin söz alıp kendini ifade edebilmesi için özel bir çaba göstermeleri çok hoştu… doğrudan demokrasiyi bizzat yaşatıyorlar…
* liderlik tarzları “komutan”dan çok “orkestra şefi” gibi… onları hiç tanımayan birisi mekana girse, bu partinin kurucuları ve eş sözcüleri ile partiye ilk defa adım atmış birini birbirinden ayırt edemez bence…
* bu toplantıda tanıştığım her arkadaşa ait en az bir güzel özellik sayabilirim tek tek, ama o zaman yazı çok uzar… kısaca, bu güzel insanlar arasında olmaktan dolayı çok mutluyum…
* Bu arada, öne sürülen fikirler de çok yaratıcı ve zihin açıcıydı… Eskişehir’deki henüz çiçeği burnunda örgütlenmemiz için çok faydası olacak bence….

Toplantıyı organize eden ve katılan-katılamayan herkesi en içten dileklerimle ve sevgiyle kucaklamak isterim. İyi ki varsınız.

Yeşiller Partisi’yle nice yıllara…
Serhat Türktan
Eskişehir

26 Haziran 2009 Cuma

GDO için Basına Çağrı

— BASINA ÇAĞRI — 

Çocuklarımıza Sağlıklı Bir Gelecek İçin 

GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ÜRÜNLERE HAYIR! 

27 Haziran 2009 
 

Türkiye’ye 1998 yılından bu yana, her yıl, milyonlarca ton genetiği değiştirilmiş mısır, soya ve pamuk giriyor. Bunların işlenmesiyle oluşturulan 700’den fazla gıda maddesi, tüketici sofrasına ulaşıyor. Bebeklerimiz, çocuklarımız, yetişkinler; kısacası tüm toplum, kaçınılmaz bir biçimde genetiği değiştirilmiş hammaddelerden üretilen gıda ürünlerini tüketme durumunda bırakılıyor.  

Kimi çevreler bu kirli ticaretten büyük rantlar elde ederken, şimdi sıra genetiği değiştirilmiş tohumları ülkemiz topraklarına ekmeye geldi.  

Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) içeren ürünlerin ekimine, ithaline ve tüketilmesine düzenleme getirme iddiası taşıyan Ulusal Biyogüvenlik Kanun Tasarısı Taslağı Başbakanlığa sunulmuştur. Getirdiği bağımlı kurumlar aracılığıyla bu Taslağın, GDO’lu ürün ekim, ithal ve tüketimine meşru zemin sağlamayı amaç edindiği izlenimi edinilmektedir.  

GDO’lu ürünlerin insan ve hayvan sağlığı, çevre, biyoçeşitlilik üzerine geri dönülmez zararları bulunmaktadır. Bunlardan öte, bir gen bankası niteliğindeki Türkiye’yi, tohum aracılığıyla sayıları beşi geçmeyen çokuluslu şirketlere mahkûm ederek, tarım sektörü ve üreticimizin dışa bağımlılığını daha da pekiştirecek bir yönelim ortaya koymaktadır.  

Ulusal Biyogüvenlik Kanun Tasarısı Taslağı ve GDO’ların insan sağlığı ve doğa üzerine etkileri, bu alanda dünya genelinde yapılan bilimsel çalışmalar ve Avrupa ülkelerinden gelen yasaklama kararları ve diğer önemli konularla ilgili olarak, 28 Haziran 2009 Pazar günü saat 11.00’de TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Toplantı Salonu’nda, GDO’ya Hayır Platformu Bileşenleri tarafından bir Basın Toplantısı yapılacaktır.  

Basın Toplantısına, tüm yazılı ve görsel basın üyeleri davetlidir. 
 

GDO’YA HAYIR PLATFORMU BİLEŞENLERİ 
TARİH : 28 Haziran 2009, Pazar
SAAT : 11.00
YER : Ziraat Mühendisleri Odası, M. YÜCELER Toplantı Salonu
  Karanfil Sok. 28/19, Kızılay / ANKARA (0312 444 1 966)

GDO’YA HAYIR PLATFORMU 
28.6.2009 GÜNDEM TASLAĞI
 
Saat: 11.00
Ulusal Biyogüvenlik Yasa Tasarısı Hakkında
Basın Açıklaması
 
Saat:12.00 Öğle Yemeği
 
Saat: 13.00 GDOHP Bileşenleri Toplantısı
 
GÜNDEM: 
 
1) Biyogüvenlik Yasası Meclis Gündemine Gelinceye kadar acil eylem planının oluşturulması
2) Basınla İlişkilerin Koordinasyonu
3) Yazılı ve görsel malzemelerin üretilmesi için sorumluluk paylaşılması
4) Platform Bileşenlerinin son dönem gelişmeler hakkında bilgilendirilmesi için bölge toplantılarının yapılması